iPhone Air, belki de son yılların en farklı iPhone modeli, güzel görüntüsünün yanında kullanıcılarına “gerçekten” ne sunabiliyor? Bu inceleme yazımızda, sizlerle birlikte bu sorunun cevabına yakından bakıyoruz.
Kısa Kısa: iPhone Air
- 5.6 mm incelik ile bugüne kadar yapılmış en ince iPhone modeli
- 6.5 inç, Super Retina XDR OLED ekran
- A19 Pro çip ile “gelişmiş” yapay zeka özellikleri
- 48 MP Fusion tek lens ana kamera

Tasarım
iPhone Air, başta da söylediğimiz gibi son yıllarda karşımıza çıkan en ilginç, en farklı iPhone modeli. Artık gözümüzün alıştığı klasik iPhone tasarımından yıllar sonra sıyrılan ilk model olmayı başardı kendisi. Her ne kadar dışarıdan bakıldığında farklı olduğu hemen anlaşılsa da Apple’ın kendi tasarım çizgilerinden şaşmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Telefonu ilk elinize aldığınızda, gerçekten de denildiği kadar ince olduğunu fark etmek zor değil. Cihazın 5.6 mm inceliğindeki kasası, titanyum malzemeden yapılmış. Bu da bahsettiğimiz ultra ince kasanın, ince olduğu kadar hafif olmasını da sağlamış durumda.
“Gök Mavisi”, “Uçuk Altın Rengi”, “Pamuk Beyazı” ve “Uzay Siyahı” olmak üzere dört farklı renk seçeneği ile birlikte gelen iPhone Air, arka tarafında Apple’ın “plato” ismini verdiği geniş bir kamera çıkıntısına sahip. Platoda yer alan tek ana kameranın tam karşısında ise mikrofon ve flaş yer alıyor.

Ön yüzünde ise bizleri 6.5 inçlik Super Retina XDR ekran karşılıyor. OLED çözünürlüğe sahip ekranın detaylarına, donanım tarafında daha detaylı bakacağız. Yanlarda kullanılan titanyum malzeme, diğer titanyum kasa iPhone’lardan biraz daha farklı. Apple bu sene, iPhone Air ile birlikte titanyumu parlatarak kullanmış, bu da cihazın ince hissiyatının yanında dışarıdan da oldukça hoş bir görüntü oluşturmasını sağlamış. Ancak bu görüntü uğruna kasa etrafında bolca parmak izi bulunabileceğinin de altını çizelim.
Kasanın etrafı, klasik bir iPhone modelinden çok da farklı değil. Sol tarafta Eylem Düğmesi ve ses kontrol düğmeleri bulunurken sağ tarafta Uyut/Uyandır Düğmesi ile Apple’ın yeni “alametifarikası” Camera Control yer alıyor. Cihazın altına baktığımızda ise bizleri USB-C girişi ve mikrofonlar karşılıyor. Burada dikkatimizi alt tarafta herhangi bir hoparlörün bulunmaması çekiyor ki buna da yine donanım tarafında bolca değineceğiz.
Uzun lafın kısası, iPhone Air yıllardır kullanıcıların şikayet ettiği “klasik iPhone” imajından oldukça uzakta. Görsellerden anlaşılamayacak kadar dikkat çekici bir inceliği olan cihaz, kısa süreli kullanımdan sonra dahi diğer telefonları hızlıca “çok kalın” hissettirebiliyor. Tasarım konusunda Apple’ın yine başarılı bir iş çıkardığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Donanım
Dışı oldukça hoş olan iPhone Air, içerisinde Apple’ın bu yılki en güçlü mobil çiplerinden A19 Pro’yu barındırıyor. Bu çip, şirketin Air ile birlikte tanıttığı iPhone 17 Pro ve Pro Max modellerine de güç veriyor. 6 çekirdekli CPU, 5 çekirdekli GPU ve 16 çekirdekli Neural Engine ile birlikte gelen bu çip, gündelik kullanımda isminin hakkını verircesine “pro” performans sunabiliyor.
Öyle ki çip, sağladığı pil verimliliği ile iPhone Air’in bir günü rahatlıkla çıkarmasını sağlıyor. Donanım hızlandırmalı ray tracing (ışın izleme) özelliğine de ayrı bir parantez açmak gerekiyor çünkü iPhone Air, inceliğine rağmen oyunlarda da oldukça iyi bir performans gösterebiliyor. Üstüne üstlük ray tracing’in de cihazda olduğunu düşündüğümüzde kalınlığın değil işlevin önemli olduğunu bir kez daha anlamış oluyoruz.

Cihazın ön yüzünü kaplayan 6.5 inç Super Retina XDR OLED ekran, ProMotion 120 Hz tazeleme hızı ile birlikte geliyor. Bu sayede oldukça akıcı olan cihaz, Her Zaman Açık Ekran özelliğine de sahip. P3 geniş renk skalası bulunan ekran, 3.000 nit parlaklığa kadar çıkabiliyor. Air’in ekranı, bir akıllı telefon ekranına olan beklentilerinizi fazlasıyla karşılayabiliyor. Bizim dikkatimizi çeken bir diğer konu ise iPhone Air modelinde yer alan Dynamic Island’ın diğer modellere göre biraz daha aşağıda yer alıyor olması.
Kamera tarafına baktığımızda ise ön tarafta bizleri 18 MP Center Stage özellikli kamera karşılıyor. HDR 5 destekli kamera; 4K çözünürlüğünde 24, 25, 30 ve 60 fps’te video kaydı gerçekleştirebiliyor. Fotoğraf tarafında da Apple bu yıl ön kamerayı iyileştirmiş durumda hatta dikkat çekici bir özelliği mevcut. Bu yeni özellik ile birlikte telefonu dikey tutarken, kare sensörün sağladığı imkanlar sayesinde yatay selfie’ler çekmek mümkün hale geliyor. Ne kadar ihtiyacınız olur, bilemeyiz tabii.
Arka tarafta ise bizleri tek bir kamera karşılıyor. iPhone Air’in belki de tek eksi yönü olan bu tek kamera, 48 MP ve optik kalitede 2x Telefoto lens görevi de üstleniyor. Panorama ve Portre fotoğraf modlarında da çekim yapabilen ana kameranın bir 0.5x seçeneği bulunmuyor. Eğer ultra geniş açıyı pek kullanmıyorum diyorsanız, bu tek kamera da bir hayli işinizi görecektir. Ki fotoğraf ve video tarafında oldukça başarılı işler çıkardığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Apple bu yıl iPhone’ların içerisine kendi geliştirdiği iki yeni çipi ekledi: N1 ve C1X. İkisi de bağlantı odaklı olan bu çiplerin ilki N1, tek mimaride hem Wi-Fi 7 hem de Bluetooth 6’yı barındırıyor. C1X çipi ise modem görevi görerek 5G hücresel veri bağlantısı sağlıyor. Bu çiplerin nasıl bir farkı ya da avantajı var diye soracak olursanız, dışarıdan bakıldığında büyük farklar oluşturmuyor. Çiplerin avantaj sağladığı asıl konu ise verimlilik. Apple’ın kendi mimarisi, çok daha verimli çalıştığından iPhone Air’in halihazırda olan kısıtlı pil ömrüne olumlu etki edebiliyor. Pil tarafına ise birazdan kapsamlı bir şekilde değineceğiz.
256 GB, 512 GB ve 1 TB depolama seçenekleri ile birlikte gelen iPhone Air’in RAM’i ise resmi olarak açıklanmadı ancak araştırmacılar 12 GB olduğunu iddia ediyor. Cihaz, tahmin edebileceğiniz üzere iOS 26 işletim sistemi ile birlikte geliyor. Haliyle Apple’ın yapay zeka özellikleri yani Apple Intelligence de cihaz içerisinde kullanılabiliyor.
Performans tarafında ise iPhone Air, ince yapısına rağmen sizi üzmeyecek bir cihaz olmuş. Video izlemeden oyuna, fotoğraf ve video düzenlemeden normal kullanıma kadar her şey, oldukça akıcı ve rahat bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.
Pil ömrü
İnce bir akıllı telefonun en büyük farkı, normal modellere kıyasla çok daha küçük bir batarya ile birlikte gelmesi. iPhone Air’de de durum pek farklı değil. 3.149 mAh büyüklüğündeki batarya, cihazın içinde en çok yer kaplayan öğe. Öyle ki Apple içeriye daha büyük bir batarya sığdırabilmek için geri kalan tüm öğeleri, yukarıda bahsettiğimiz plato bölümüne taşımış. Yine aynı sebepten ötürü cihazda fiziksel SIM yuvası bulunmuyor ve sadece eSIM kullanılıyor.
Apple’ın aktardığı resmi bilgilere göre iPhone Air, 27 saat kesintisiz video oynatma yapabiliyor. Gündelik kullanımda ise cihazın 22 saatlik bir pil ömrü olduğu iddia ediliyor. 30 dakikada %50 dolum imkanı ise böylesine küçük bir batarya için güzel bir detay olmuş diyebiliriz.
iPhone Air’i test ettiğimiz süreçte cihaz yoğun kullanımda dahi bir günü rahatlıkla tamamlayabiliyor. Sabah saatlerinde %100 dolu bir batarya ile başladığınız bir günde, ultra yoğun kullanım ile birlikte akşam 22 saatlerinde şarja takma ihtiyacı hissedebilirsiniz.
Pil ömrü her ne kadar başarılı olsa da tabii ki zaman içerisinde batarya ömrünü doldurabiliyor. Lityum pillerin en büyük laneti olan bu durumu henüz deneyimlememiş olsak da olası bir senaryoda iPhone Air’in pil ömrü konusunda zayıflayabileceğini söylemek pek de yanlış olmaz.

iPhone Air; klasik telefonlardan sıkılan, teknolojik cihazlarında yenilik arayanlar için güzel bir telefon olmuş diyebiliriz. İnceleme yazımızda ele aldığımız konulara baktığımızda iPhone Air, herkese hitap etmese de şans verilebilecek telefon modelleri arasındaki yerini koruyor. 97.999 TL’lik başlangıç fiyatı ile birlikte gelen cihaz hakkında daha fazla bilgi almak için buradan Apple’ın web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.